ULUSAL DRAMA GÜNÜ 2012 BİLDİRİSİ
Prof. Dr. Esra ÖMEROĞLU
Gazi Üniversitesi
Mesleki Eğitim Fakültesi
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi
Bölüm Başkanı
“Affan Dede’ye para saydım, sattı bana çocukluğumu” demiş Cahit Sıtkı Tarancı. Drama aynı Affan Dede gibi ama bir farkı para saymadan, bizlere çocukluğumuzu geri veriyor.
Drama bir sözcüğü, kavramı, davranışı, tümceyi, düşünceyi, yaşantıyı ya da olayı rol oynama gibi tiyatro tekniklerinden yararlanarak canlandırmaktır. Temel olarak drama, insanın her türlü eylem ve ediniminde var olan durumlar bütünü olarak tanımlanmakta ve devinim, davranma, eylem ve oyunculuğu ifade etmektedir.
Bütün bu kavramlar ve tanımlar hepimizin bildiği ve senelerden beri drama ile uğraşan kişilerin üzerinde durduğu hususlardır.
Ama en önemli olan noktayı zaman zaman hepimiz unutuyoruz. Çocukluğumuz… Çocukluk nedir, hiçbir çıkar gözetmeden o, bu, şu diye ayırım yapmadan sadece oyun oynayarak işimizi yaptığımız, annemiz çağırdığında “Anne benim şimdi işim var oyun oynuyorum” diye cevap verdiğimiz ve belki de hayatımızın en yaratıcı, en gerçekçi, en hayalci ve en alıcı olduğumuz dönem…
Drama hangi yaş grubundan hangi meslekten olursa olsun hepimizi tekrar o döneme geri götüren bir oyundur aslında..
Drama oyunları oynarken, yaratıcılığımızı, hayal gücümüzü, kendimizi ve başkalarını anlamayı yeniden kazanmadık mı?
Yeniden doğru ya da yanlışın olmadığı, sadece deneyimlemenin olduğu bir dünya oluşturmadık mı?
Aslında içinde yaşadığımız yüzyılda böyle bir dünya hayal etmiyor muyuz?
Drama hepimiz için kocaman aydınlığa açılan bir kapı ve bunun için ne paraya, ne pula ihtiyaç var, yeter ki bu kapıyı açmak ve bu dünyada yer almak iste.
Hepimizin Ulusal Drama Günümüz Kutlu Olsun