ULUSAL DRAMA GÜNÜ 2009 BİLDİRİSİ

 

YARATICI DRAMA BİR ESTETİĞİ ARAMA SÜRECİDİR

 

Prof. Dr. İnci SAN

Ankara Üniversitesi

Eğitim Bilimleri Fakültesi

Emekli Öğretim Üyesi 

 

 

 

Yaratıcı drama tiyatro sanatından etkilenip yararlandığı kadar diğer sanat dallarından da yararlanır. Belki en başta görsel sanatları saymak gerekir. Özellikle günümüze dek gelen kavramsal sanat ve dramatik pek çok öğe içeren happening ve video sanatı ile yine kendi içinde birçok dramatik ve anlatısal özellikler taşıyan yerleştirmeler (enstalasyon), kısaca 20. yüzyılın son çeyreği ve 21. yüzyılın plastik sanatları bilinirse, yaratıcı dramayı daha çok yönlü ve boyutlu işlemek olanaklı olur.

             

Sanat dallarının başlıca çıkış noktaları olan duyularla durumu anlatmak gerekirse, görsel, sessel, sözsel, devinimsel ve eylemsel sanatlar olarak tanımlayabileceğimiz tüm alanlar tiyatro eğitimini de, yaratıcı drama eğitimini de giderek daha çok etkileyecektir. Kaldı ki, bu sayılan sanat dalları da artık birbirinden kesin çizgilerle ayrılmamaktadır. Bir resim ve müzik sanatçısı olan İhsan Özgen’in dediği gibi ‘Bir senfoni ile bir klasik yağlı boya tablo arasında yakın benzerlikler bulunabilir… 

Zamanımıza gelinceye kadar resimde hacim çizgiye ve yüzey koordinatlarına dönüşmekte, desen perspektiften uzaklaşmakta, müzikte benzer değişimler formlar ve melodik şemalarda görülmektedir.’ Çağdaş bir diğer sanatçı, Sarkis de son sergisi için şöyle demektedir: ‘Sergiye gözü davet ediyorsun, vücudu davet ediyorsun ki, bu tiyatroda da var. Teatral bir durum var sergilerimde ama sahnenin içinde oluyorsun burada.’             

 

Yeniden yaratıcı dramaya dönecek olursak, tiyatro eğitiminde de geçerli olduğu gibi, alanın temel elementleri beden, mim, devinim, ritim, ses ve sözdür. Okulöncesi küçük çocuğun eğitiminde resim-çizim, dans, masal ve öykülerle birleşen yaratıcı drama çalışmaları anlatım oyunlarına dönüşürken, çocuğun beyinsel hızı artar, duyuşsal ve bilişsel öğrenmeler eğlence ve oyun içinde gerçekleşir ve kalıcı olur.  

           

Yaşlar ilerledikçe anılar ve yaşam gerçekleri, gündelik deneyimler, değişik ilgiler derlenir, karşıtlıkları da araştırılarak bunlar düzenlenir, birer çerçeveye oturtulur, dikkat ve özenle sözellendirilip canlandırılır. Bu süreçte arama, araştırma, sorgulama, kıyaslama, çözümleme, kategorilendirme, belgeleme, belgelik oluşturma, yorumlama gibi bilimsel yöntemler kullanılır. Temalara ulaşılır. Sevda Şener’in tiyatro (dram) sanatı için söylediği ‘İnsana özgü olanla, insana layık olanı birlikte düşündürme’ durumu bir sonuç olarak değil, bir süreç olarak yaratıcı dramanın içindedir. Ve bu süreç diğer sanat dallarıyla iç içe yaşandıkça estetik bir eğitime dönüşür. 

            

Yaratıcı drama sahnede gerçekleşmez, izleyiciye yönelik olarak hazırlanan bir süreç değildir. Ancak bir konu, bir sorun(sal)  ya da bir kavram üzerinde çalışılıyorsa değişik yorumlarla konu(lar), anlam zenginliğine kavuşur, katılımcıların farklı bakış açılarıyla görülüp durumların, olguların ve insan ilişkilerinin, hatta nesnelerin birbiriyle ilişkilerinin daha iyi değerlendirilmesine yol açar. Tıpkı ekip çalışması ile yaratıcı yazma teknikleriyle ortaya konan yazın eserleri, filmler, deneysel tiyatro çalışmaları ya da yerleştirmeler ve video sanatı örneklerinde olduğu gibi. Ancak tiyatronun kendi farklı kurallarından sıyrılıp daha özgürce yol alabilen yaratıcı drama etkinliklerinin, söz gelimi okullarda ya da okul dışı ortamlarda gerçekleştirilen proje çalışmalarında, küçük çalıştaylar biçiminde sürdürülüp sonuçlarının ilgili izleyiciye, ilgili kamuoyuna görünür kılınmak üzere, bir sergileme, bir gösteri, bir dramatik sunum ile iletilmesi söz konusu olabilir.    

        

Sanat dallarının etkileşiminin yaratıcı dramada önemli oluşu kadar, diğer bilimsel ve yarı bilimsel disiplinlerin de yaratıcı drama eğitimbiliminde yer alması söz konusudur. Sosyal bilimler, doğa bilimleri, tinsel bilimler, ekonomi, politika gibi alanların kooperasyonu yanında ve en önemli olarak kültür, -düşünce- ve sanatlar tarihi, felsefe, psikoloji ve sanatlardaki akımlar bu işbirliği içinde başı çeker.  

           

Disiplinler arası, disiplinler geçişli yaratıcı ve sanatsal estetik bir eğitim, tek tek disiplinlerin aşılıp bir bütün haline geldiği, belki de disiplinler ötesi anlamlara götürür. Yaratıcı drama disiplinler geçişli bir alan olmayı sürdürecektir.      

       

 

Ulusal Drama Günü Kutlu Olsun.